Mehtap HALICI
Enflasyon ve kur baskısının yanında artan AVM kiraları, perakende sektörünü cadde mağazacılığına yönlendiriyor. Özellikle Anadolu’da cadde mağazacılığına olan talep artarken, yeterli AVM arzı olmaması da markalar için caddeyi kaçınılmaz kılıyor. Öyle ki Türkiye pazarını araştıran bazı global markaların dahi AVM’lerde yer bulamadığı için yatırımlarını beklettiği gelen açıklamalar arasında.
Sağlıklı bir planlama gerekiyor
Cadde mağazacılığına ilgi artarken perakende sektörü profesyonelleri ise burada oluşabilecek tehlikelere dikkat çekiyor. Caddelerin her zaman yaşayacağını belirten Alışveriş Merkezi Danışmanı Avi Alkaş, alışveriş merkezlerinde boşluk oranlarının neredeyse sıfıra yakın hale geldiğini belirtti. Son zamanlarda yatırımların da yavaşlamasıyla birlikte alışveriş merkezlerinde var olanlara talebin olduğunu ifade eden Alkaş, bundan ötürü de caddelere doğru yeni markalaşmak isteyen perakendecilerin daha yaygın isteklerinin ortaya çıkmaya başladığını söyledi.
Risklere de dikkat çeken Alkaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı küçük yerel işletmelerin alanları büyütmek için kolon inceltme gibi yöntemlere gittiğini görüyoruz. Bir alışveriş merkezinde kolon kesemezsiniz. AVM’ler daha güvenli daha tercih edilmesi gereken yerler. Bir caddede sıra sıra giden binaların altında mağaza var ve önünde park yapabilecek yeriniz yok. Kaldırımlar ıslah ediliyor. Bu açıdan da belediyelerin şehir plancılarıyla beraber çok daha sağlıklı planlama yapmaları gerekiyor.”
Ekonomide giriş ve çıkışların olduğunu çok fazla arz olursa fiyatların düştüğü gibi buna mukabil talep arttıkça da fiyatların yükselmesinin getirdiği avantajlarla tekrar alışveriş merkezi yatırımlarının cazip hale gelmeye başlayacağını söyleyen Avi Alkaş, yatırım boyutları itibariyle de alışveriş merkezlerinin sağlam ve güçlü yapılar olduğuna dikkat çekti. Alkaş, şunları söyledi: “Alışveriş merkezleri iyi mühendislik hesaplarıyla düzenlenen ciddi yatırımlardır. O sebeple de burada şehir planlamacılarına ve belediyelere önemli görevler düşmekte.
Çünkü alışveriş merkezleri ÇED raporu dediğimiz çevre etkileşim ve değerlendirme raporları da doğrultusunda otoparklı, ergonomisiyle, konforuyla, hijyen önlemleriyle her türlü kolaylığa açık olarak inşa edilir. Bu yüzden de şehir planlamalarımızı doğru ve laikiyle bilimsellik çerçevesinde gerçekleştirebilirsek o zaman her binanın altına bir dükkan yapma ve açma mecburiyetinde kalmayacağız.”
Cadde üstündeki yerler kurumsal yatırımcı değil
Markaların AVM’lerde yer bulamadıkları için ister istemez uygun yerlere girmeye çalıştıklarını belirten AYD Başkanı Nuri Şapkacı, “Ne kadar girerlerse girsinler o sitelerin altı bildiğimiz Bağdat caddesi, Taksim gibi caddeler değil. Oradaki o yoğunluk bir kafeyi kaldırabilir. Ancak büyük markaları kaldırması kolay değil” dedi.
Büyük markaların yatırımının çok fazla olduğunu ve belli bir sayıda içeriye müşterinin mutlaka girmesinin gerektiğini ifade eden Şapkacı, “AVM’ler bunu sağlıyor. Binlerce müşteriyi içeriye sokuyor. Ama bir cadde veya konutun önünden binlerce insanın geçip de o mağazaya girmesi mümkün değil. Çok doğal olarak yer bulamadıkları için cadde üstündeki yerlere girmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama orada da muhataplar maalesef kurumsal yatırımcı değil, ondan da mustaripler” dedi.
Perakendecilerin en büyük şikayetinin cadde mağazalarında kurumsal yatırımcılarla yüz yüze gelmedikleri için oradaki konuşma dilinin farklı olduğunu ve birbirlerini anlamakta problem yaşadıklarını belirten Şapkacı, “Bizler masaya oturduğumuzda bir şekilde anlaşabiliyoruz çünkü sektörün yapısını biliyoruz. Oradaki çatışmalar, anlaşmazlıklar çok daha fazla” diye konuştu.
Ticari gayrimenkul rejimi değişmeli
Ticari gayrimenkul yatırımı yapmakta çekinen yatırımcıların doğal olarak AVM’de problem varsa bu sefer diğerlerine de girmediğine işaret eden Nuri Şapkacı, “Türkiye olarak baktığımızda yatırımın bütününü kaçırıyoruz. Ticari gayrimenkul rejiminin değişmesi lazım diye o yüzden hep vurgulamaya çalışıyorum” dedi.
“AVM arzı yok, turistler ilgilendiği markaya ulaşamayacak”
Yurtdışında Türkiye’ye bakan, girmek isteyen ve potansiyeli olan markalar olduğunu belirten Nuri Şapkacı, “Bunlar iyi AVM’lere giremiyorlar. Türkiye bir turizm ülkesi, turistler bir ülkeye gittiklerinde ilgili oldukları markaları ararlar. Burada da aramaya başlayacaklar ve görmek istedikleri global markaları göremeyecekler. Çünkü AVM arzı yok” ifadelerini kullandı. Bunun AVM yatırımlarının olmamasının getirdiği bir dezavantaj olduğunu söyleyen Şapkacı, “AVM’ler yüz değiştiriyor. Fonksiyonlar değişiyor. Birebirde tek AVM yapılmasa bile otel, ofis gibi karma projelerde AVM’ler olmak zorunda” diye konuştu.
Caddelere ilgi büyüyor
AVM’lerin doluluk itibariyle en üst düzeyde olmakla birlikte yine deyerbulunabildiğini belirten Birleşmiş Markalar Derneği (BMD)Başkanı Sinan Öncel, ancakkiralamakoşullarının ve başka nedenlerin birçok markayı cadde mağazalarına yönlendirdiğini söyledi. Öncel, şöyle konuştu: “İstanbul’un her tarafında cadde mağazalarına artan bir ilgi olduğunu gözlemliyoruz.Tabi bu mağazaları kiralarken binanın depremedayanıklıolup olmadığına bakmak gerekiyor. Çünkü deprem bu ülkenin bir gerçeği. Bu gerçekle 6 Şubat’taçok acı bir şekilde yüzleştik. UzmanlarMarmara Denizi’nde her an büyük bir deprem olabileceği konusundasürekli uyarıyor: Vatandaşlarımızıncan güvenliği ve mal güvenliği açısından elbettebu uyarıları dikkate almamız gerekiyor.”